Activision firmasının en gözde markalarından biri olan Call of Duty, bildiğiniz gibi MW serisi ile çıtasını aşmış ve dünya genelinde en çok satan video oyunları listesine zamanında adını altın harflerle yazdırmış sayılı yapımlardan sadece bir tanesiydi. Modern Savaş döneminde işlenen atmosfer ve entrikalar ile harmanlanan hikayesi ile bir çok oyuncuda derin yaralar açmayı başarmıştı. Ghost’un kaderi, Kaptan Price’ın çaresizliği ve diğerleri… Zamanla artık her sene bir Call of Duty görmekten ve sürekli aynı yemeğin pişip önümüze konulmasından mıdır bilemem ancak her Call of Duty oyuncusunun ağzında şu kelimeler eksik olmamaya başlamıştı ‘’ ah nerede o eski Call of Duty ler’’
Evet, aslına bakarsak süre gelen gelecek teması ve hikayelerin artık tam olarak kaliteli bir sunuş yapamaması aynı etkiyi bende de vermeye yetmişti. O ahım şahım devasa simgelerin yerle bir olduğu, karakterlerin çaresizliği, oyunun ruhu artık yeni serilerden sanki arındırılmıştı. Ekrana baktığımız zaman sadece tek gördüğümüz vur ve ilerle üzerine kurulu olan bir ilk bakış aksiyon oyunundan ibaret klasik bir savaş oyunu olduğuydu. Bu başarısızlıkların ardından oyunculardan büyük eleştiriler almaya başlayan firma kulak asmaksızın planlamalarına devam ederken artık her sene klasik bir tartışmaya pencere açıyordu. ‘’Bu sefer olacak mı acaba?’’
Bizim özlediğimiz o seri içerisinde kahramanlıktan çok acı, çaresizlik, savaşın ruhu ve nelere mal olduğu vardı. Biz bunları özlemiştik aslında. Bu konuda ki başarısızlıklarını devam ettiren firma aynı kaderi Black Ops serisi içinde uygulamıştı. İlk iki oyununun etkileyici bir yapısı bulunurken devam oyununda işleri tamamıyla uçmalı vurmalı bir eğlence temasına çevirerek oyunun ana ruhunu yok etmişlerdi. İşin içine birde ana hikayeye co-op unsurları da eklediler mi… artık tamamıyla yolundan çıkmış bir marka vardı karşımızda.
Geçen sene Activision bizleri şaşırtacak bir geri dönüş yaparak bu sefer sizleri ikinci dünya savaşına götürüyoruz haberini oyunculara vermişti. Bu haber ilk başlarda oyuncularda bir umut ışığı oluşmasına sebebiyet vermiş ancak bu durum oyuncular tarafından bir eleştiri konusuna tabii tutulmuştu. Tabii ki yine aynı soru kafalarda dolaşıp duruyordu… ‘’bu sefer olacak mı gerçekten?’’
Gösterilen tanıtımlar, bilgiler ve detaylar bu konuda umutların artmasına sebebiyet veriyordu çünkü bu sefer karşımızda bir kahramanlık öyküsünden çok savaş psikolojine ve dostluğa karşı göndermeler mevcuttu. Gün geldi çattı ve WW2 çıkışını gerçekleştirdi. Bir çok eleştirmenden araştırmalarım sonucu olumlu yönde geri dönüşler olmuş, gerek oyuncular gerek medya siteleri’nin geçer not vermeleri beni biraz şaşırtmıştı ve umudumun boşuna çıkmaması beni sevindirdi desem yalan olmazdı diyebilirim. Gel gelelim herkesin merak ettiği şu klasik soruya… Gerçekten bu sefer karşımızda başarılı bir yapım mı var?
KÖKLERİNE DÖNÜŞ!
İlk olarak oyun, bizleri tarihin ünlü Normandiya çıkışı ile selamlayarak atmosferi ile daha ilk dakikalarda beni etkilemeyi başardı diyebilirim. Geçmiş serilere nazaran bu sefer karşımızda o kadar da basit bir oyun yapısı bulunmuyor. Eğer gerçekten hikaye modunu zevk alarak ve atmosferi hissederek oynamak istiyorsanız şiddetle ‘’veteran’’ modunda oyuna başlamanızı öneririm. Bu sefer can kısmı siper al otomatik olarak yenilensin yerine yanımızda sırt sırta verdiğimiz arkadaşlarımız ile takviyesini sağlıyoruz. Bu gerçekten seriye yeni bir soluk getirmiş. Sadece can alımı ile sınırlı değil tabi ki farklı takım arkadaşlarımızdan el bombası, mermi ve hava desteği gibi çeşitli yardımlarda almak mümkün. Peki bu sistem nasıl işliyor? Aslına bakarsanız ek olarak yapmanız gereken pek bir şey yok, basit bir şekilde açıklamam gerekirse tek yapmanız gereken adam vurmak! Bu kadar. Ana senaryo üzerinde aman aman bahsedeceğim pek bir şey yok aslında, karşımızda özlediğimiz eski oyunlarda olduğu gibi gizlilik görevleri barındırdığı gibi arada farklı karakterlere de geçiş yaparak onlara da ufak bir ilk bakış yapma fırsatı sunuyor yapım bizlere.
Hikayenin sunuş tarzı ve akıcılığı takdire şayan, tam olarak 6-8 saat arası bir zaman diliminde hikayeyi tamamlayabiliyorsunuz. Genel olarak baktığımızda bu süre bana ilk başlarda biraz az gibi gelse de oyunu bitirdiğimde ne bir eksiklik hissettim ne de bir artı, tam olması gerektiği gibi bitti ve senaryodan mutlu bir şekilde ayrıldım. Bu süre zarfında oyun hakkında görüşlerimi almak isteyen arkadaşlarıma sadece tek bir kelime ile açıklama yapmak hem beni hem de onları memnun etti. ‘’Bu sefer olmuş’’ evet gerçekten bu sefer olmuş sevgili oyunseverler.
Karşımızda ben bir efsaneyim ve ülkeyi kurtaracağım karakterinin bulunması yerine evine ve ailesine özlem duyan ve dostlarını her koşulda düşünen bir hikaye tablosu var karşımızda. Savaş verdiğimiz kişi tek bir kötü adama bağlı değil, karşınızda size silah çeken herkes sizin için o an baş düşman konumunda. O an orada bulunan askerler sadece vatanlarını geri almak ve halk için özgürlüğü geri getirmek adına orada bulunuyor. Silah çeşitliliği ve kullanım hissi bildiğiniz klasik bir Call of Duty oyununda olduğu gibi. Savaş sırasında sesler ve müzikler sizi moda sokmaya yetiyor çevrenin de grafik bakımında kaliteli olması ile birlikte. Atmosfer ve detaylar diğer oyunlara nazaran yeni nesile yakışır cinsten.
NAZİ SALDIRISI? ZOMBİ?
Peki her şey sadece hikaye ile mi sınırlı? Tabii ki de hayır! Karşımızda ana hikayenin yanı sıra bir de zombi modumuz bulunuyor haliyle. Zombi mod’un da Nazilere karşı verdiğimiz savaş burada da devam ediyor. Toplamda dört kişilik co-op desteği sunan mod, şu anlık tek bir harita içerisinde sizlere özgürlük sunsa da ilerleyen zamanlarda yeni haritalarda gelecektir muhakkak. Sadece zombilerle savaşmak üzerine kurulu olmadığını da belirtmek isterim. Bir düzine görevleri gerçekleştirmeli ve bu salgını yok etmek adına güçlü bir silah inşa etmemiz gerekli. Bu sırada tabii ki bizleri yalnız bırakmayan zombi dostlarımıza karşıda dikkatli olmalı ve bu güçlü silahı inşa etmeliyiz. Gizli gizli easter eggler de bulmak mümkün bu mod içerisinde. Güzel göndermeler mevcut.
Mod içerisinde seviye sistemi de mevcut. Seviye atlayarak karakterin üzerinde belli başlı değişiklikler yapamasanız da yeni skiller ve silah parçaları ile beraber silahlar açmanız mümkün. Bunun oyuna etkisi gerçekten büyük çünkü mermi kapasitesi ve hasar gücünün artması ile ilk başlarda zorlandığınız kısımları kolay bir şekilde aşabilmenizde bu etkenler büyük rol oynuyor diyebilirim.
O KADAR DA ACELE ETME EVLAT!
Gel gelelim Call of Duty’nin multiplayer moduna. Genel olarak sadece hikaye modu ile yetinen biri olaraktan hiçbir zaman Call of Duty serilerinin multiplayer modlarını Battlefield kadar başarılı bulmamış biri olaraktan bu sefer multiplayer modunu sevdiğimi söyleyebilirim sevgili oyunseverler. İçerisinde barındırdığı modlar gerçekten eğlenceli. Öldükten sonra geri savaş alanına dönme süreleri, akıcılık ve aksiyon gerçekten hızlı işliyor ve oyuncuyu bir an olsun sıkmıyor düşmeyen temposuyla. Genel olarak modlar klasik bilindik modlar olsa da dikkatimi çeken yeni bir mod eklenmiş durumda…
War. Bu mod içerisinde ya saldıran ya da savunan taraf olaraktan rolünüzü üstleniyorsunuz. Belli başlı noktaları ele geçirmek ve geri püskürterek size verilmiş süre zarfında bu görevleri gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz. Gerçekten oyuna farklı bir hava eklemiş ve oynarken taktik bakımından sizi düşündürmüyor değil. Hikaye modunu bitirip be sefer ne yapayacağım diyen oyuncu arkadaşlar eğer sosyal açıdan bir arkadaş grubunuz bulunuyorsa bu konuda zombi modu ve karşılıklı takım maçları uzun süre sizleri götürecektir diye düşünüyorum.
Silahlar bakımından oyun doyurucu olmakla beraber teçhizatınız üzerinde değişikliklerde uygulamak mümkün. Dürbün, susturucu, hasar arttırıcı ve daha fazlası. Genel olarak inceleme yazısını toparlayacak olursak, Call of Duty bu sefer doğru bir adım atarak bizleri memnun etmeyi başardı diyebilirim. Umarım gelecek temasından sıkılmış olan oyuncular adına gelecek sene çıkacak olan yeni Call of Duty oyunu bizleri o özlediğimiz modern dönemlere de götürür diye umut ediyoruz. Kim bilir belki de yeni bir MW serisi geliyordur? Ne dersiniz? Activision bu konuda oyuncuların sesini duymuşa benziyor. Umarım serinin kurtuluşu olaraktan gelecekte de doğru adımlar atmaya devam eder hem biz oyuncular adına hem de kendisi adına. Herkese bol Normandiya çıkışlı oyunlar dilerim.
Ayrıca oyunun çok oyunculu kamp bölgesinde Activision'ın retro oyunlarını özleyenler için de küçük bir sürpriz yaptığını belirtelim ve küçük bir örnek sunalım ;
İncelemesini bizlere aktardığı için Ünsal arkadaşımıza teşekkürler!